Yunanistan'ın 'ince' engellemelerine karşı, Dışişleri kadar Gümülcineli Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun da ne kadar gayret ettiğini biliriz.
İPSALA Sınır Kapısı'ndan Batı Trakya'ya çıkarken, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Taner Mustafaoğlu gazetecilere, "Ben gelemiyorum. Benim sınırım buraya kadar" diyerek biz gazetecileri uğurladı. Neden mi? 20 yıldan beri Yunanistan kendisini Yunanistan milli menfaatlerine aykırı davrandığı iddiasıyla Batı Trakya'ya girişi 'yasaklılar' listesinde tutuyor. Baba topraklarına gidemiyor Mustafaoğlu. ,
Yunanistan'ın 'ince' engellemelerine karşı, Dışişleri kadar Gümülcineli Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun da ne kadar gayret ettiğini biliriz. Bugün, 24 gün önce güvenoyu alan iktidar partisi SYRİZA ve Başbakan Aleksis Çipras'tan çok şey bekleniyor ve herkeste bir umut var. SYRİZA, Yunanistan'daki Türklerin yüzde 80'ine yakının oyunu almış. Bu şimdiye kadar bir rekor... Batı Trakya, boşlukta kalan bir toplum değil. 1365'ten beri bu topraklar üzerinde yaşıyorlar; Lozan'dan beri sayılırsa 700 bin Türk doğdu, öldü, çoğu ağırlıklı olarak baskılardan bunalarak Türkiye'ye 'kaçtı', Almanya, Hollanda, İngiltere, ABD ve Avustralya gibi ülkelere 'göç' etti... Bugün bu topraklarda 150 bine yakın, Yunanlara göre 'Müslüman' (Türk) yaşıyor.
SYRİZA'ya kadar Yunan yönetimi, başını iki elinin arasına alıp bu toplumu Batı Trakya'dan nasıl silerim diye çalışır dururdu. İmzaladığı anlaşmaları devamlı inkâr eder, 'Türkleri' tanımamakla, uluslararası yasalara göre nasıl suç işlediğini kabul etmez hiç. İçgüdüsel bir Türkiye korkusu mu?
Toprakları gaspedilmiş, 'Türk' tabelaları sökülmüş, vakıf malları yağmalanmış, camileri yıkılmış, evinin damını tamir edemez duruma düşmüş, traktör ehliyeti alamamış, azınlığın kendi seçtiği din adamını kabul etmemiş... Vatandaş saymamış açıkçası. Yani kan kusturmuş.
AB'ye girdiği 30 yılın son 10 yılından beri biraz 'iyileştirmeler' yapıldığını kaydetmek gerekiyor. Hâlâ Türk insanı 'vatandaş' sayılmıyor; bir-iki değil hem de üçüncü sınıf insan muamelesi görerek.
20 yıl önce Çiller hükümetinin bakanı Yıldırım Aktuna ile Selanik'e gittiğimizde Başkonsolosluk (ve Atatürk evi girişinde) kapısında nasıl saldırıya uğradığımızı hatırlatmak gerekmiyor. Yeni bir beyaz sayfa açılıyor; Türkiye'de okumuş, üçü de tıp mensubu olan üç aydın, saygın siyasetçiler, Hüseyin Zeybek (eczacı-İskeçe), Ayhan Karayusuf (diş tabibi-Gümülcine) ve Mustafa Mustafa (ürolog-Gümülcine)... Onları size İpek Yezdani tanıtıyor.
Bizim de Batı Trakya ile ilgili daha yazacaklarımız olacak...